FARKINDALIKTAN İÇTENLİĞE DOĞRU

Sosyal Uyum ve Girişimcilik Derneği olarak başlattığımız seride yaşanan afetlerden sonraki konuğumuz ‘Farkındalıktan İçtenliğe Doğru’ başlıklı semineri ile Sn. Hülya Bozkurt’tu. Derneğimizin üyesi Adile Alagöz moderatörlüğünde gerçekleştirilen seminerde, Stefan Murpy – Shigematsu’nun çeşitli dillere çevrilen ‘Farkındalıktan İçtenliğe Doğru – Benliği Ve Toplumu Şefkatle Dönüştürmek’ adlı kitabı ele alındı. Kitabı Türkçe literatüre kazandıran Bozkurt kitaptan yola çıkarak katılımcılarımızla interaktif bir seminer gerçekleştirdi. Söz konusu kitapta da detaylıca bahsedilen Acemi Zihin, Kırılganlık, Özgünlük, Bağlılık, Kabul, Dinleme, Şükran ve Hizmet kavramlarına değinildi seminerde. İnsana ve insanlığa dair hatırlayıp, durup düşünmemiz gereken içtenlik ve farkındalık kavramlarını derinlemesine açıklayan Bozkurt özellikle bu zor günlerde kendimizi kaybetmemek adına durmamızı, soluklanmamızı tavsiye etti.

“Hayatımızı sürdürürken aklı ve kalbi bir araya getirmeden eksik oluyoruz. Kalp gözüyle dünyaya bakmak için çaba sarf etmeliyiz, bu durum içtenliğe örnektir. Çok hızlı bir hayat sürüyoruz başka bir deyişle ruhumuz geride kalıyor ancak aktif ve bilinçli bir şekilde durmamız, kendimize nefes almak için zaman tanımamız gerekir. Anı yaşamakla anın farkında olup yaşamak farklıdır önemli olan farkında olup yaşamaktır.

…insanın biraz kendisini dinlemesi ve kendisine şefkat göstermesi gerekmektedir. Kendimize karşı çok zalim olabiliyoruz ancak unutmayalım ki bireysel iyileşme toplumsal iyileşme getirir. Sadece Japonya’ya yahut daha başka yerlere bakmamıza gerek yok. Bizim Mevlanımız, Yunus Emremiz var ve onlarda aynı şeyleri tembihliyor. Önce kendimizi bilmeliyiz, insanın en önemli görevlerinden biri de kendini tanımaktır.”

Yaşadığımız zor günlerde iyileşebilmemiz için hatırlatmalarda bulunan Bozkurt birbirimize destek olmanın altını çizdi ve dinlemek kavramına ayrıca değindi.  

“Bu zor günlerde bir başkası için yapabileceğimiz en iyi yardım dinlemek. Dinlemek, yaraya şahitlik etmek, yanında olduğunu hissettirmek iyileştirir. Yaşadıklarımızla kavga etmek yerine kabullenmeliyiz. Hayatta değiştirebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz durumlar vardır. Değiştiremediğimiz durumlar için kendimizi yıpratmak yerine kabullenmek iyileşme adına daha doğrudur. Bu her şeyi kadere yükleyip sorumluluktan kaçmak değildir ancak bazen bunu da yapabiliyoruz ve bu durumda kendimizi sorgulamalıyız. Kabullenmenin yanı sıra eyleme geçmekte oldukça önemlidir. Yaşamak için, iyileşmek için eyleme geçmemiz, mücadele etmemiz gerekir. Bu nokta da öfke de büyük bir yer tutuyor bizler için. Çünkü öfke doğru düşünmemizi engeller ve en çok taşıyana zarar verir.”

Katılımcılarımızın ilgi ve sorularla takip ettiği seminer sıcak bir sohbet havasında oldukça verimli geçti. Soru cevap kısmının gerçekleşmesinin ardından Sn. Bozkurt, Uyum Kütüphanemiz ve moderatörümüz için kitabı imzaladı ve seminerimiz son buldu. Yoğun programları arasında bizi kırmayıp geldikleri için Sn. Hülya Bozkurt’a teşekkür ederiz.

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir